Merhaba, bugünkü bölümümüzde yapay zekanın, özellikle de ChatGPT gibi sohbet botlarının, ruh sağlığı alanındaki yeri ve sınırları üzerine konuşacağız. Son yıllarda dijital dünyanın bize sunduğu en dikkat çekici araçlardan biri, yapay zeka destekli sohbet sistemleri oldu. Günümüzde birçok insan, bu sistemlere sadece bilgi almak için değil, zihinsel yüklerini paylaşmak için de başvuruyor. Belki bir dertleşme, belki de içini dökme ihtiyacıyla... Ama şu soruyu kendimize sormamız gerekiyor:
🧠 Yapay zekaya dert anlatmak kolaylaştı, ama çözüm gerçekten orada mı? 🎙️ Bölüm İçeriği: Bu bölümde şunlara odaklanıyoruz:
ChatGPT gibi yapay zeka uygulamalarının, psikolojik destek arayan bireyler tarafından nasıl kullanıldığını,Bu sistemlerin neden bir terapistin yerini tutamayacağını,Yapay zekayla yapılan “terapi benzeri” konuşmaların nerede tehlikeli hale gelebileceğini,Bilimsel, etik ve duygusal sınırların nerede başladığını ve nerede bittiğini…
Unutmamamız gereken çok önemli bir nokta var:
🎧 Yapay zeka seni dinleyebilir… ama seni duyamaz. Çünkü gerçek terapi, yalnızca doğru cümleleri duymakla değil, doğru temasla da ilgilidir. Ve bu temas, ne yazık ki algoritmaların ötesindedir. 🎙️ Kapanış: Eğer sen de zaman zaman duygusal olarak zorlanıyor, birine anlatma ihtiyacı hissediyorsan – evet, ChatGPT sana belli konularda eşlik edebilir. Ama unutma: bu bir terapi değil. Ruh sağlığı desteği ihtiyacında bir uzmana başvurmak, yapabileceğin en sağlıklı adımlardan biri olacaktır. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Kendine iyi bak. 🌿