Psikolojik Sıkıntı Nedir?

Psikolojik Sıkıntı Nedir?

Ekrem Çulfa
00:05:06
Link

About this episode

PSİKOLOJİK SIKINTI NEDİR?


Psikolojik sıkıntı toplumda yaygın bir ruh sağlığı sorunudur. Psikolojik sıkıntı işlev düzeyini etkileyen genellikle depresyon ve anksiyete belirtileri ile karakterize olan bir durumdur. Başka bir deyişle, günlük yaşam faaliyetlerinizi engelleyen psikolojik rahatsızlıktır. Bu belirtiler genellikle bir arada ve ortak somatik şikayetler ve kronik koşullarla birlikte ortaya çıkmaktadır. Risk faktörleri arasında strese bağlı ve sosyodemografik faktörler ile yetersiz iç ve dış kaynaklar yer almaktadır. Stresin özellikle depresyon, anksiyete ve tükenmişlikle ilişkili olduğu bilinmektedir.


Fiziksel ve duygusal sağlığımızın karşısına çıkan zorluklar başa çıkma kaynaklarımızı ve yeteneklerimizi aştığı zaman yaşanan psikolojik durum genellikle stres olarak adlandırılmaktadır. Stresin yalnızca olumsuz koşullarda değil, olumlu koşullarda da ortaya çıkabileceğini belirtmektedir. Her iki stres türü de kişinin kaynaklarını ve başa çıkma becerilerini zorlamaktadır ancak kötücül stres yani sıkıntı genellikle daha fazla hasar yaratmaktadır.


Psikolojik sıkıntı büyük ölçüde depresyon belirtileri ile karakterize duygusal bir acı çekme durumu yani ilgi kaybı, üzüntü ve umutsuzluk ve anksiyete yani huzursuzluk olarak tanımlanmaktadır.


Psikolojik sıkıntı, bazı psikiyatrik bozukluklar için tanısal bir kriterdir ve günlük yaşamdaki bozulma ile diğer bozukluklardaki semptomların şiddetinin bir göstergesidir. Psikolojik sıkıntı, depresyon bozuklukları ve genel anksiyete bozukluğunu değerlendirmek için kullanılan ölçeklerin ortak noktaları bulunmaktadır. Bu nedenle, psikolojik sıkıntı ve bu psikiyatrik bozukluklar farklı olgular olmasına rağmen, birbirlerinden tamamen bağımsız değildirler.


Genel popülasyonda psikolojik sıkıntı epidemiyolojisi hakkındaki yapılan çalışmalardan çıkan sonuçlara göre risk ve koruyucu faktörler üç kategoriye ayrılmıştır. Bunlar, sosyodemografik faktörler, stresle ilgili faktörler ve kişisel kaynaklardır. Sosyodemografik faktörler, doğuştan (örneğin cinsiyet, yaş, etnik köken) veya bireylerin sosyal yapıdaki rolünü yansıtan özelliklerini yeniden gruplandırmaktadır. Bu faktörler, önleme veya müdahale programları için hedeflenebilecek psikolojik sıkıntı riski altındaki popülasyonların en yaygın göstergeleri olarak bilinmektedir. Stres kategorisi, bireylerin psikolojik iyiliği üzerinde stres yaratan olayları ve yaşam koşullarını kapsamaktadır. Sosyal kaynaklar kategorisi, psikolojik sıkıntıların oluşmasını önlemek için bireylerin kullanabileceği kaynakları kapsamaktadır. Bu üç tip faktör birbirini tamamlayıcı nitelikte olabilmektedir. Örneğin, yoksulluk stresli bir yaşam koşulu olarak görülürken, gelir kişisel bir kaynak olarak görülmektedir.


Yetişkinlerde, kronik sağlık sorunları ve günlük faaliyetlerde sınırlamaların kişinin kendisinde veya yakın bir aile üyesinde olup olmadığı psikolojik sıkıntı epidemiyolojisinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu ilişki yaşam kalitesinin düşmesine, sosyal rollerin bozulmasına ve ilacın yan etkilerine bağlanabilmektedir.


Genel popülasyonda stresli olaylar, yaşam koşulları ve değerli sosyal rollerin eksikliği psikolojik sıkıntı için önemli risk faktörleri olarak ortaya çıkarken, benlik saygısı gibi iç kaynaklar ve gelir gibi dış kaynaklar önemli koruyucu faktörlerdendir. İşçiler arasında yüksek iş talepleri, düşük karar özgürlüğü, iş hayatındaki zayıf sosyal destek ve asgari ödüller psikolojik sıkıntı riskini arttırmaktadır.


Her durumda, psikolojik sıkıntı ile ilişkili faktörler aynı zamanda akıl sağlığı ve akıl hastalığının diğer boyutlarını da etkilemektedir ve psikolojik sıkıntı epidemiyolojisi ile diğer akıl sağlığı sorunları arasındaki benzerlik ve farklılıkları tanımlamaya ihtiyaç vardır.


 


Uzm. Klinik Psk. Hatice Büşra KARA



---

Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/ekremculfa/message