IMÂNI MUHAFAZA EDEBILMEK-05 MAYIS 2025-MEVLANA TAKVİMİ
05 May 2025

IMÂNI MUHAFAZA EDEBILMEK-05 MAYIS 2025-MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

About

Îmânın korunması ve devam ettirilmesi, kazanılmasından ve elde edilmesinden daha zor bir iştir. Dinî zaruretlerden sayılan bir şeyde şüphe edip de âlimlere müracaat ederek bu şüpheyi gidermek için çalışmamak, kişinin din ve imân inancını yok edeceği gibi, küfrü gerektirecek bir fiili ileride işlemeye veya öyle bir sözü söylemeye niyet eden kimse de derhal kâfir olur. Dinen kesin olarak bâtıl bir şeyi yücelterek anmak ve böyle bir şeye hürmet göstermek kişiyi küfre sokar. Kur’ân-ı Kerim’e, Hz. Peygamber (s.a.v.)’e ve sünnetlerinden bir şeye saygısızlık etmek, dinî kitaplara ve dinin esaslarına herhangi bir ayrım yapmaksızın İslâm dinine ait bir şeyle alay edip eğlenmek de küfürdür. Dinde haram olan bir şeyin helal olmasını, farzlardan birinin farz olmamasını temenni etmek; bilerek abdestsiz veya murdar elbise ile veyahut kıblenin dışında bir yöne dönerek namaz kılmak, Ramazan-ı Şerif’te mazereti olmaksızın, bilerek alenen oruç yemek gibi davranışlar da dini hafife almak, değersizleştirmek anlamını taşıdığı için küfürdür. Ayrıca imânının kalıcı olmasını isteyen mü’min Cenâb-ı Hakk’a karşı sürekli korku ile ümit arasında bulunmalıdır. Bu durumda, yukarıda anlatılan esas ve şartları kendisinde bulunduran mü’min gerçek mü’mindir. Böyle olan kimse imânından şüphe etmeyerek ben “gerçek mü’minim” diye hükmetmelidir. Fakat imânına zarar verecek veya tamamen yok olmasını gerektirecek şeylerden kurtulabilmek, Allâh (c.c.)’un yardım ve lütfuyla imân selâmetiyle güzel bir ölüme nail olmak, Cenâb-ı Hakk’ın iradesine bağlı bulunduğu için; “İnşâallâhu Teâlâ, âhiret yurduna da imân ile giderim.” demelidir. (Manastırlı Ismail Hakkı, Telhîsu’l-Kelâm fî Berâhîni Akâidi’l-İslam,S.68)