EVLİYÂLARIN KERÂMETİ - 21 NİSAN 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

EVLİYÂLARIN KERÂMETİ - 21 NİSAN 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi
00:02:32
Link

About this episode


Allâhü Teâlâ’nın veli kullarının gösterdikleri kerâmet
haktır ve doğrudur. Kerâmetin var olduğuna inanmak dini
akidelerimizdendir. Kerâmet belli bir ruh disiplini altında
yapılan riyâzet ve dini ölçülere uygun âmel etmek neticesinde zuhur eden harika bir haldir. Bu hal, ne mucizedir
ve ne de sihirdir. Ruhun ve kalbin maddi bağlardan tamamen kurtularak arınmasıyla tezahür eden bir olaydır. Allâh
(c.c.)’a ihlâsla ibâdet ve itaat eden veli kulların gösterdikleri harikulade şeyler de, mucize gibi sebep ve vasıtalar
dışında, doğrudan doğruya Allâh (c.c.)’un kudret ve iradesiyle meydana gelir.
Kerâmet denilen bu hal, Allâh (c.c.)’unn Kitabı’na ve
Resûl (s.a.v.)’inin sünnetine yapışmış, bütün hal ve hareketini şer’i şerife uydurmuş, takvâ sahibi salih insanlarda
meydana gelir, İslâm şeriatının çizdiği yolun dışına çıkan
kimselerde bu hal meydana gelmez. Mucize ile kerâmetin
kaynağı birdir. Yalnız aralarındaki fark şudur: Mucize, peygamberlerin nübüvvet delilidir, kerâmet ise, onu gösteren
zatın salih bir kişi olduğu ve tabi olduğu dinin ve peygamberin hakkâniyetine delâlet eder.
Büyük mutasavvıf ve zamanının allamesi Eş-şeyh Muhammed Emin el Kürdi (k.s.): “Evliyaların varlığına inanmak vaciptir. Onların varlığını inkar eden kafir olur. Çünkü
bu inkar Kur’anın nasıyla çatışır.” Cenâb-ı Hâkk buyuruyorlar ki: “Biliniz ki, Allâh’ın veli kulları için hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır. Veliler
o kimselerdir ki, Allâh’a imân edip emirlerine aykırı hareket etmekten sakınırlar. Onlar için dünya hayatında
da ahiret hayatında da müjdeler vardır.” (Yunus s. 62-64)
Kezâ, ister hayatta olsun, ister vefâtlarından sonra olsun
evliyâların kerâmetlerine itikât etmek vaciptir. Bütün bunlar hakkında hem kitap ve hem de sünnet varid olmuştur.
(Mehmet Çağlayan, Ehl-i Sünnet ve Akaidi, s.146-147)