ALLÂH (C.C.)’UN EMİR VE YASAKLARINDA GEVŞEKLİK GÖSTERMEK-13 EYLÜL 2025-MEVLANA TAKVİMİ
15 September 2025

ALLÂH (C.C.)’UN EMİR VE YASAKLARINDA GEVŞEKLİK GÖSTERMEK-13 EYLÜL 2025-MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

About

Şehvetin başlıca iki derecesi vardır. En üst ve tehlikeli derecesi, nefsin arzularına uyarak İslam’dan uzak kalmak ve küfre düşmektir. İkincisi ise İslam’a mensup olduğu hâlde bir müslümanın Allâh’ın emir ve yasaklarını yerine getirmede gevşeklik göstermesidir. Allâh’ın emir ve yasaklarına riayet etmemesi noktasında nefsin üç çeşit isteği olabilmektedir: Nefsin birinci isteği bidattır. Bu itikat ile alakalıdır. Bidatın tanımı, dinde olmayan bir şeyi din olarak kâbul etmektir. Meselâ, Berat Kandili’nde helva pişirmeyi zorunlu görmek ve bunun için sevap beklemek bu türdendir. Nefsin ikinci isteği amel ile alakalıdır. Vakti girdiği hâlde uykuyu bahane ederek namazı kazaya bırakmak, yatsı namazını kılmadan uyumak yada ticaretle meşgul iken namaz vakti girdiğinde namaza iştirak etmemek ve namaza başladıktan sonra namazı özensiz edâ etmek, zihnin başka şeylerle meşgul olması hevâ ve 1hevesin birer göstergesidir.

Kısacası dinin emirlerine uymamak ve yasaklarına riayet etmemek, hevâ ve hevesin peşine düşmek demektir. Nefsin üçüncü isteği kaza ve kader hakkında yanlış görüşlere sahip olmaktan ibarettir. Yağmur yağmadığı zaman bir müslümanın istiğfar ve duâ ederek Allâh (c.c.)’a yönelmesi gerekirken, nefsin arzusu doğrultusunda ileri geri konuşması buna misâl olarak verilebilir. Böyle bir kişiye, “Allâh her şeyi hakkıyla bilen, hikmet sahibi ve her şeye kadirdir, senin bu konuda ileri geri konuşmanın ne faydası var?” denildiğinde, yine haddini bilmeden “Ziraatım bitti, mahsullerim mahvoldu” gibi cümleler kurmaya devam etmektedir. Şüphesiz, bu kadar hadsizlik ancak azgın bir nefsin işi olabilir. Bahsedilen hevâ ve heves çeşitlerinin hepsinin ortak özelliğinin, insanı sırat-ı müstakimden uzaklaştırması olduğu bilinmelidir.

(Misvâk Neşriyat, Eşref Ali et-Tehanevî, Tehzibu’l Ahlâk, s.24-26)