Kader ile cüz'î iradenin münasebetine dair aşırılıklar içeren uç yorumlar ve orta yol [Risale-i Nur - 79 | 26. Söz - 9]

Kader ile cüz'î iradenin münasebetine dair aşırılıklar içeren uç yorumlar ve orta yol [Risale-i Nur - 79 | 26. Söz - 9]

Kardelen
00:18:21
Link

Podcast

Kardelen
Kardelen

About this episode

https://www.youtube.com/watch?v=YllNHOY-kWE


YİRMİ ALTINCI SÖZ


İkinci Mebhas


Eğer desen: Kader ile cüz-ü ihtiyarî nasıl tevfik edilebilir? Elcevap: Yedi vech ile.


… BEŞİNCİSİ: Kader, sebeple müsebbebe bir taallûku var. Yani, "Şu müsebbep, şu sebeple vukua gelecek." Öyle ise, denilmesin ki, "Madem filân adamın ölmesi, filân vakitte mukadderdir. Cüz-ü ihtiyariyle tüfek atan adamın ne kabahati var? Atmasaydı yine ölecekti."


Sual: Niçin denilmesin?


Elcevap: Çünkü, kader onun ölmesini onun tüfeğiyle tayin etmiştir. Eğer onun tüfek atmamasını farz etsen, o vakit kaderin adem-i taallûkunu farz ediyorsun. O vakit ölmesini neyle hükmedeceksin? Ya, Cebrî gibi sebebe ayrı, müsebbebe ayrı birer kader tasavvur etsen; veyahut Mutezile gibi kaderi inkâr etsen, Ehl-i Sünnet ve Cemaati bırakıp fırka-i dâlleye girersin.


Öyle ise, biz ehl-i hak deriz ki: "Tüfek atmasaydı, ölmesi bizce meçhul." Cebrî der: "Atmasaydı yine ölecekti." Mutezile der: "Atmasaydı ölmeyecekti."