About
İsmail Halis ve Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar'ın samimi sunumuyla yayınlanan Güvenli Bölge'de bu hafta George Floyd'un katledilmesinden, Ermenistan'ın PKK'ya yeniden kucak açmasına kadar birçok önemli konu tartışıldı.
ABD'de bir öfke birikimi ve ekonomik sıkıntı yaşadığını ifade eden Mete Yarar, COVID-19 kriziyle birlikte işsiz kalan ve evlerde düşünmeye başlayan Amerikan halkının Floyd'un katledilmesinin ardından tüm yaşananlara tepki amacıyla sahaya indiğini belirtti.
Libya'daki son gelişmeleri de değerlendiren Yarar, Rus askeri milis grubu Wagner'in sahadan çekilmesinin perde arkasında Hafter ve destekçilerinin kara savaşıyla istediklerini elde edemeyeceklerine düşünmelerinin yattığını ve bu bağlamda BAE ve Suudi Arabistan gibi devletlerin Hafter'e daha fazla uçak ve SİHA göndererek havadan bir zafer elde etmeye çalışacaklarını söyledi.
İşte Mete Yarar'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Trump'ın kilise önünde 'İncil'le poz vermesi
Trump, kilisenin önünde İncil'le poz verdi Trump sıkı bir Hristiyan değil ama, oportünist bir adam ve Cumhuriyetçi tabanı çok iyi biliyor. İş insanı olması sebebiyle de halkın durumuna çok hakim. ABD halkı kendi değerlerine ve inançlarına bir saldırı olduğunda ayaklanır. Trump ikisine de çok iyi kullanıyor. Trump, kendini beyaz ve Protestan gören gruba sesleniyor, İncil'le de Evanjelistlere mesaj veriyor. Onlar bu mesajı aldılar. Trump aynı zamanda Demokratlar'a oy veren Evanjelistlere de oynuyor. Bildiğimiz Trump. Toplumu çok iyi biliyor.
Rusya ne yapmaya çalışıyor?
Rusya'nın Akdeniz'de üs istediği iki ülkeden birisi Libya'ydı. Rusya'nın bölgede petrol açısından bir talebi yok, elindeki petrolü bile satamıyor, doğal gaz rezervleri had safhada. Onlar için önemli olan onlara yakın bir grubun bölgede ya da iktidarda bulunması. Rusya için Suriye'nin ya da Libya'nın bütünlüğü önemli değil. Kendi kazanımlarını sağlayacak bir grup olsun, onlar için yeterli. Libya'da sahil kesiminde kendisiyle çalışacak bir iktidara razılar. Bu organizasyonun finanmasını BAE'ye yıkıp, üstüne para ve alan kazanması müthiş bir şey. Libya'nın tamamında kalmak gibi bir istekleri olduğunu düşünmüyorum.
(2 Haziran 2020)
ABD'de bir öfke birikimi ve ekonomik sıkıntı yaşadığını ifade eden Mete Yarar, COVID-19 kriziyle birlikte işsiz kalan ve evlerde düşünmeye başlayan Amerikan halkının Floyd'un katledilmesinin ardından tüm yaşananlara tepki amacıyla sahaya indiğini belirtti.
Libya'daki son gelişmeleri de değerlendiren Yarar, Rus askeri milis grubu Wagner'in sahadan çekilmesinin perde arkasında Hafter ve destekçilerinin kara savaşıyla istediklerini elde edemeyeceklerine düşünmelerinin yattığını ve bu bağlamda BAE ve Suudi Arabistan gibi devletlerin Hafter'e daha fazla uçak ve SİHA göndererek havadan bir zafer elde etmeye çalışacaklarını söyledi.
İşte Mete Yarar'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Trump'ın kilise önünde 'İncil'le poz vermesi
Trump, kilisenin önünde İncil'le poz verdi Trump sıkı bir Hristiyan değil ama, oportünist bir adam ve Cumhuriyetçi tabanı çok iyi biliyor. İş insanı olması sebebiyle de halkın durumuna çok hakim. ABD halkı kendi değerlerine ve inançlarına bir saldırı olduğunda ayaklanır. Trump ikisine de çok iyi kullanıyor. Trump, kendini beyaz ve Protestan gören gruba sesleniyor, İncil'le de Evanjelistlere mesaj veriyor. Onlar bu mesajı aldılar. Trump aynı zamanda Demokratlar'a oy veren Evanjelistlere de oynuyor. Bildiğimiz Trump. Toplumu çok iyi biliyor.
Rusya ne yapmaya çalışıyor?
Rusya'nın Akdeniz'de üs istediği iki ülkeden birisi Libya'ydı. Rusya'nın bölgede petrol açısından bir talebi yok, elindeki petrolü bile satamıyor, doğal gaz rezervleri had safhada. Onlar için önemli olan onlara yakın bir grubun bölgede ya da iktidarda bulunması. Rusya için Suriye'nin ya da Libya'nın bütünlüğü önemli değil. Kendi kazanımlarını sağlayacak bir grup olsun, onlar için yeterli. Libya'da sahil kesiminde kendisiyle çalışacak bir iktidara razılar. Bu organizasyonun finanmasını BAE'ye yıkıp, üstüne para ve alan kazanması müthiş bir şey. Libya'nın tamamında kalmak gibi bir istekleri olduğunu düşünmüyorum.
(2 Haziran 2020)