Biofilia
Biofilia

Biofilia

Doğayla, diğer canlılarla, kültür ve tasarımla kurulan özenli ilişkiler üzerine bir program
Evsizlikle Yüzleşmek
13 March 2025
Evsizlikle Yüzleşmek
Evsizlikle Yüzleşmek | Facing Homelessness, 2017'den beri Seattle'daki müstakil evlerin arka bahçelerine blok, küçük evler inşa ediyor ve toplumu evsizliğe son vermek için bir araya getirmeyi hedefliyor. 
Rex Hohlbein, Facing Homelessness'ın kurucusu, BLOCK Architects'in yöneticisi, BLOCK Projesi'nin kurucu ortağı. Seattle doğumlu Rex, 30 yıl boyunca başarılı bir mimarlık firmasını yönetmiş. 2010 yılında, Fremont Kanalı boyunca evsiz birkaç adamla arkadaş olduktan sonra, Rex, fotoğraflar ve kişisel hikayeler paylaşarak evsiz yaşayanlar için farkındalık yaratmak amacıyla bir Facebook sayfası açmış. Bugün, bu Facebook sayfasının 50.000'den fazla takipçisi var ve kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Facing Homelessness'a dönüşmüş. Rex, 2017 yılında kızı Jenn LaFreniere ile birlikte toplumsal odaklı bir mimarlık firması olan BLOCK Architects'i kurarak yeni bir sayfa açıyor. 
BLOCK Projesi, Facing Homelessness'ın bir programı. Facing Homelessness'ın misyonu, evsizliği sona erdirmek, bunun için de bağ kurma ve toplum katılımını teşvik etmek. BLOCK Projesi, Seattle bölgesinde kapsayıcı, kalıcı, uygun fiyatlı ve sürdürülebilir bir konut çözümü yaratmış. İkiyüzbin dolar maliyetli prototip evden sonra yaklaşık 75.000$'a mal ediyorlar evleri. Tipik bir düşük gelirli konutun fiyatına dört BLOCK evi inşa edilebiliyor. Ayrıca, diğer düşük gelirli konut çözümlerinin geliştirilmesi birkaç yıl alırken, BLOCK evleri altı ay içinde inşa edilebiliyor.
Ev sahipleri, sakinler ve gönüllülerden oluşan katılımcı bir topluluk aracılığıyla BLOCK Projesi, Seattle'ın evsizliğe güvenli, sürdürülebilir, etkili, adil ve uygun fiyatlı çözüm için gerekli koşulları yaratıyor. Herkesin evsizliği sona erdirmede rol oynayacağı modeli somut hale getiriyor.
Hindistan yeşil olmak için çok mu fakir?
02 January 2025
Hindistan yeşil olmak için çok mu fakir?
Doğayla Konuşmak adlı kitabında Ramachandra Guha, insanın doğal dünyayla olan ilişkisinin geçmişi, bugünü ve olası geleceğini ele alıyor.

Hindistan gibi ülkelerin “Yeşil olmak için çok fakir" olduğu söylenir. Bu düşünce tarzına ilk karşı çıkanlardan biri Mahatma Gandhi'ydi. 1928'de Gandhi, Birleşik Krallığın uyguladığı ekonomik emperyalizmin bugün dünyayı zincirlediği ve 300 milyonluk Hindistan’ın benzer bir ekonomik sömürüye girişirse, dünyayı çekirge istilasına uğramışçasına çıplak bırakacağı konusunda uyarmıştı.

Gandhi, sıklıkla modern karşıtı olarak karikatürize edildi. Hint çevreciler için "gelişim karşıtı" algısı yaratıldı. Aslında Gandhi’nin karşı çıktığı şey sanayileşme değildi. Gandhi, Hindistan'ın kitlesel yoksulluk nedeniyle çirkinleştiğini fark etti. Yoksulluk, cehalet ve sağlıksızlığa çare olacak ekonomik ve teknolojik uygulamalara karşı olmayıp aksine memnuniyetle karşıladığı diğer yazı ve faaliyetlerinden anlaşılıyordu.

Dünyanın her yerinde, hükümetler ve politikacılar “gelişme” ile “çevre” arasında yanlış bir tercihi teşvik ediyor. Çevreye dikkat etmenin gelişmeyi tehlikeye attığını iddia ediyorlar. Gerçekte, kırılgan ekolojilere sahip yoğun nüfuslu ülkelerin doğayı ve doğal kaynakları nasıl kullandıkları konusunda daha da sorumlu olmaları gerekiyor. Katı davranan sosyal bilimin kurallarına göre, Hindistan gibi ülkelerin bir çevre bilincine sahip olması beklenmiyor. Adeta 'yeşil olmak için çok fakirler'.

Oysa 1973 baharında, Himalaya'da Chipko olarak bilinen popüler bir köylü hareketi gerçekleşti. ‘Dolu mideli elitist çevreciliği’nin aksine ‘geçim çevreciliği’ yaşandı. Köylüler ticari ormancılar tarafından ağaçların kesilmesini engellemek için 'geçim çevreciliğini’ harekete geçmişti. Çoğu okuma yazma bile bilmiyordu ancak, liderleri gayet vizyoner ve açık sözlüydüler. Endüstriyel ormancılık, toprak erozyonu, heyelanlar ve seller arasındaki doğrudan bağlantıyı gösteren makaleler ve risaleler yazdılar. Chipko hareketi sayesinde kurumlarda ve kanunlarda değişiklikler oldu.

Yazarın amacı, çağdaş Hint çevreciliğine güvenilir bir entelektüel soyağacı sağlamak. Geçmişten gizli veya az bilinen, farklı şekillerde günümüzün endişelerini öngörmüş sesleri kurtarmak…